Mukaddes Değerlerimize Saygı Göstermeliyiz

Bir hafta önce alışveriş yapmak için mukaddes şehrimizin ismiyle yâd edilen Fatih’e gittim. Özellikle bunun altını çizerek söylüyorum “Alış veriş yapmaktan” bahsediyorum. Birçoğumuz ihtiyaçlarını almak için hafta sonunu tercih ediyor. Bu durumda da mağazaları dolaşıyor. Bununla beraber bazıları da dışarıda vakit geçirmeyi sevdiği için dışarı çıkar. Elbette ürün meraklılara yeni çıkan ürünleri incelemek de istediği için de mağazaları tercih ediyor.

Benim amacım elbise ihtiyacımı gidermekti. Bu vesileyle girdiğim dükkânların birçoğunda mukaddes değerimiz Kuran-ı Kerim’den okunan Ayet-i Kerimeleri duyunca şaşkına döndüm. Bir tarafta Hz. Allah’ın bizlere gönderdiği kıymetli kitabımız Kuran-ı Kerim den Ayeti Kerimeler okunuyordu. Diğer yanda da müşteriler satın aldığı kıyafeti deniyor. Uzun zamandır bu hürmetsizlik devam ediyor ki mağazadakiler bu durumu yadırgamıyor. Sanki okunan kutsal kitap değil de her hangi bir şey.

Hürmetsizlik Hastalık Gibidir | Bulaşıcıdır

İnsanlar öyle alışmış ki: Bir yanda konuşup gülüşen müşteriler, diğer yanda okunan mukaddesi değerimiz Kutsal Kitabımız duruyor. Hz. Allah’ın emirleri ve nehiyleri okunurken mağazadaki müşteri tezgâhtara sesleniyor;

–Affedersiniz! Bunun bir beden küçüğü var mı?

– Hemen bakıyorum efendim!

-Evet, var! Buyurun, kabinimiz burada; deneyebilirsiniz. Hatta kamera burayı çekmiyor dilerseniz burada da deneyebilirsiniz.

Şahit olduğum bu hadiselerde o kadar çok hatalı yön var ki hangisine şaşıracağımı bilemiyorum. Öncelikle mukaddes değerimize yapılması gereken edepten, hürmetten bahsedecek olursak: En başta dinimiz bizim için kutsaldır. Dinimizle ilgili olan her şeye karşı hürmetkâr olmalıyız. Hafife almaktan kesinlikle kaçınmalıyız. Sonrasın da ise bizim için değerli olan, ninelerimize, dedelerimize, yaşlılara kısaca büyüklerimize saygılı davranmaktır.

Osmanlı Devleti Hürmetle Kuruldu ve Büyüdü

Osmanlı Devletinin yıllarca hüküm sürme hikâyesini hepimiz biliyoruz. Osman Gazi Hazretleri Kuran-ı Kerim’e karşı yani mukaddese değerimize hürmet gösterdi. Bu hürmetine karşı Hz. Allah Osman Gazi’ye büyük bir nimet bahşetti.

Fakat günümüzde birçok kutsal değeri, insanlar çok basite indirgiyor. Dinimizde kutsal sayılan her şey önemli ve değerlidir. Bu nedenle de saygı göstermeli aynı zamanda son derece hürmetkâr davranmalıyız.

Giyim mağazası kıyafet alınan/satın alınan ticaret yeridir. Gerek alış veriş yapmak için, gerekse gezip dolaşmak için insanlar buralara gelir. Böyle bir ortamda okunan Kur’an-ı Kerim’in hoparlörle mağazada dinletilmesi uygun değildir. Böyle yaptığımızda dinini en iyi yaşayan biz olmuyoruz.

Oysa olay tam bunun aksinedir. Zira okunan Kur’an’a hürmet edilemeyeceğinden dolayı bu ortamı oluşturan kişi hürmetsizlik yapmış oluyor. Bununla beraber mağazada bulunan diğer insanları da zan altında bırakıyor. Satışlarını arttırmak isteyen esnafa, müşterilerine mutlaka bir şey dinletilmek istiyorsa bununda birçok alternatif vardır.

 Şiirler, ilahiler, söyleşiler veya sesli kitapları da tercih edebiliriz. Bu örnekleri istediğimiz kadarda çoğaltabiliriz. Müslüman biri kimse için en Yüce kitap Kuran-ı Kerim’dir. Hürmet edilmesi gereken kutsalımızdır. Ona nasıl hürmet edileceği de bellidir. Abdestli olarak; temiz ve nezih bir köşede, okunup ve dinlenmesi gerekir.

Oysa ticaretin yapıldığı, gürültü ve konuşmaların olduğu bir ortamda Kur’an-ı Kerim’e hürmet yapılamaz. Her şeyden önemlisi edepsizlik ve saygısızlıktır. Diyanet gibi yetkili kurumların bu konuda  bilgilendirme ve yasaklama yapması elzemdir. Nasıl ki Osmanlı devleti Kur’an’a hürmetle kurulup hüküm sürdü, bizlerde onun devamı olarak aynı hürmeti göstermeliyiz.