Kabataş-Bağcılar Ulaşımında | Tramvay Sorunu-01
Kabataş-Bağcılar tramvay güzergâhında trafik sorunu 2006 yılından beri devam ediyor. Kabataş’tan Cevizlibağ’a kadar tramvay seferleri aksayarak da olsa bir şekilde idare ediliyor. Özellikle Yusufpaşa’dan Çapa’ya kadar trafik ışıklarından dolayı seferler aksasa da bir şekilde sineye çekilebiliyor. Ancak Cevizlibağ’dan Zeytinburnu’na tramvay seferleri sorunlu oluyor. Tramvay güzergâhı boyunca trafik ışıklarının olması, kime yerlerde tramvayın lastik tekerlekli araçlarla sırt sırta gitmesi, yolculuğu çekilmez hale getiriyor.
Kabataş-Bağcılar Güzergâhında yolcu çok fazla olduğu için tramvaylar sabah ve akşam; iş saatlerinde doludur. Ara duraklara yolcuların araca binebilmesi için oldukça çaba harcaması gerekiyor. Biraz yapılı ve güçlüyseniz kaba kuvvetle araca binme sorununu çözebiliyorsunuz. Ancak narinseniz ve insanlara saygısızlık etmek istemiyorsanız, dört beş tramvayın geçip gitmesini seyretmeniz gerekiyor.
Ara Duraklara Dolu Gelen Tramvay Can Sıkıyor
Bağcılar-Kabataş durağından kalkan tramvay Topkapı’ya iş saatlerinde dolu olarak gelir. Araçtan bir iki yolcu inse de onlarcası araca binmeye çalışıyor. Elbette kapı ağzına kadar dolu araca, ara duraklarda yolcunun binme imkânı olmuyor. Zaten inen yolcular da istiap haddini dolduran yolculardır. Bu nedenle araçtaki yolcular sıkışıklığın verdiği bunaltıyla inen yolcularla biraz rahatlıyor. Aracın içi mayalanmış hamur gibidir. İnen yolcuların boşluğunu binen olmadan içerideki yolcular dolduruyor. Yeni yolcunun gelen dolu araca binme şansı neredeyse olmuyor.
Topkapı durağında bekleyen iki metre boyunda ve oldukça cüsseli adam, önünden geçip giden tramvaylara binemediği sinirli gözlerle giden araçlara bakıyor. Durağa yeni gelen aracın diğerlerinden farkı yoktur. Araç dolu olduğu için cüsseli adamın tramvaya binme şansı yoktur. Ancak araç içindeki yolcunun, binecek yolculara laf atması adamı kızdırıyor. Kızgın yolcu kapı kenarlarından tutarak destek alıyor ve zorla aracın içine giriyor. Cüssesinin verdiği avantajı saygısızlıkla da olsa kullanıyor. Zira yeni gelen araçlarında giden araçlardan doluluk olarak farkı yoktur.
Eskiden edep hayâ kaygısıyla dolu araca bayanlar binmeye imtina eder, gelecek boş aracı beklerdi. Ancak gelecek boş aracı beklemek artık hayal olduğu için birçok bayan yolcuda erkek gibi davranıyor. Silme dolu araca binmek için gayret gösteriyor. Bu nedenle Kabataş-Bağcılar güzergâhında insanlar arasında akrabalık bağı sıkı sıkıyadır. Çözülmesi gereken sorunun asıl kaynağı da burasıdır. Hiç birimiz iyice laçkalaşan bu yolculuk serüvenini ne ister ne de destekler.
Zeytinburnu Durağı Çilenin Devam Ettiği Duraktır
Bin bir zorlukla Zeytinburnu durağına geldiyseniz “Oh be!” diyebileceğinizi zannetmeyin. Asıl curcuna bundan sonra başlıyor. Zeytinburnu-Mehmet Akif durağı arasındaki yol lastik tekerlekli araçlara kapalıdır. Bu yüzden aracın trafiğe takılması gibi bir durumu olmuyor. Ancak şunu da belirtelim ki tramvay yolunun yokuş yukarı yükselmesi ve dönemeç olması kışın sorun oluyor. Özellikle karlı havalarda araç o dönemeçli yolda zaman zaman kalabiliyor.
Bu güzergâhın asıl macerası Mehmet Akif durağından sonra başlıyor. Öncelikle belirtelim ki durak aralarında araçların sola dönmesi için dönemeçler var. Dönüş yapan lastik tekerlekli araçlar için trafik ışıkları, bazen kırmızı yanmakta inat ediyor. Elbette kırmızı ışıkların yandığı sürece tramvay ve içindeki 290-350 yolcu yeşil ışığın yanmasını bekliyor. Mehmet Akif ile Güngören durağı arasında tramvay her ne kadar lastik tekerlekli araçlarla arka arkaya gitme şansı olmasa da bu açığı yoğun araç geçişi için yanan kırmızı ışıklar kapatıyor.
Badireler atlatıp sinir harbinden galip çıkarak Güngören tramvay durağına geldiniz. Artık kâbus bitti zannetmeyin. Kâbusun asıl can alıcı noktası bundan sonra başlıyor. Elbette yolcu yoğunluğundan araca binememe sorunu cepte dursun. Bunun dışında özellikle iki sorun, tam anlamıyla bitmez çiledir.
Birincisi Cevizlibağ durağı ile Zeytinburnu durağı arasında yaşanıyor.
İkincisi Güngören durağı ile Güneştepe durağı arasındadır.
Güngören Durağından Sonra Sinir Harbi Başlıyor
Kabataş-Bağcılar güzergâhındaki duraklardan Güngören durağı da her daim kalabalık duraklardandır. Aynı zamanda aktarma yeri olduğu için ek seferler de bu duraktan yapılıyor. Buna istinaden yolcuların belediye yönetimine kızıp söylendiği bir yerdir. Sebebini kısaca izah edelim. Bağcılara gitmesi gereken dolu tramvay Güngören durağında yolcuları indiriyor. Vatman anons yaparak yolcuların inmesini istiyor ve aracın Kabataş’a geri döneceğini söylüyor.
Elbette son durağı Bağcılar yazan tramvaya binen yolcuların, Güngören durağında indirilmesi oldukça sinir bozucudur. Bunun yanında araçtaki yolculara sanki uzaydan gelmiş ve indikten sonra ne yapacaklarını bilmiyor gibi yönlendirme anonsu da yapılıyor. Vatman yolculara durağa gelecek yeni araca binmelerini de söylüyor. Böyle bir durumda yani bin bir güçlükle Güngören durağına ulaşmış bir yolcu artık evine yakındır. Biran önce birkaç durak sonraki evine gitmek istiyor. Yolda çektiği sıkıntı ve kavgaları evine yanaştıkça bir şekilde unutuyor. Ancak manasız şekilde; durağa dolu gelen tramvayın, yolcu dolu durakta yolcularını indirmesi zaten sinir bozucudur. O durumdaki bir yolcunun ruh halini düşünün, içinden ve dışından neler düşünür ve neler söyler.
Dolu araçtan, yolcu dolu durağa inen yolcu, dolu şekilde gelen tramvaya binme becerisini gösterebildiyse ondan mutlusu yoktur. Elbette bu mutluluk sadece tramvaya bindiği ana kadar sürer. Zira içine düştüğü girdabın farkına az sonra varacaktır. Omuz omuza, sırt sırta kadın erkek karışık şekildeki yolcuları, bu sefer trafik kâbusu bekliyor. Daha araç duraktan hareket etmeden kırmızı ışıkla karşılaşıyor. Bunun yanında üç beş metre gitmeden trafiğin yoğun olduğu lastik tekerlekli araçlarla yan yana gidiyor. Otomobiller yavaşlayıp tramvayın köşeyi dönüp yola girmesine izin verirse ilk ışıkları atlatmış olur. Bazen gaza gelen tramvay otomobilleri sollayarak ana cadde üzerinde az sonra gelecek ışıklara kadar gidebiliyor. Ne yazık ki otomobillerin de kullandığı raylı yolda tramvay kaplumbağa hızıyla gidebiliyor. Önde giden otomobil, arkasında tramvay ve onları sollayan araçlar “sinirli olunmasa” komik bir manzara oluşturuyor. Şarkıda geçtiği gibi “Katıla katıla gülesim gelir.”
Hızlı Ulaşım Aracı Kaplumbağa Hızında
Güngören durağından kalkan tramvay, araçları sollayıp, kırmızı ışığı atlatıp ve yola girmesini engelleyen araçları da aşarsa Akıncılar durağına geliyor. İş saatlerinde yaklaşık 10-15 dakika süren Güngören-Akıncılar arası yürüyerek 7 dakikadır. Buraya kadar yani Akıncılar durağına geldik ve macera bitti sanmayın. Maratonun ikinci etabı bundan sonra başlıyor. Bu da Akıncılar-Soğanlı durağı arasıdır. Burası da yürüyerek 5-6 dakikayı geçmez. Ancak tramvayla bazen 15 dakika sürdüğü de oluyor.
Bu iki durak arasında öndeki ışıkları da sayarsak dört tane kırmızı ışık var. İkisi yaya yolcuların geçmesi için, ikisi de araçların sağa/sola dönmesi için. Çok eskiden beri trafik yoğunluğunun bulunduğu caddeye tramvay yolunu yapanlara ödül vermek lazımdır. Elbette ödül “En beceriksiz güzergâh seçimi” olarak verilmelidir. Zira aklı başında birinin bu şekilde proje üretmesi ve itirazsız bunun uygulanması imkânsızdır. Zira bu güzergâh yapıldığı zamandan beri yolculara eziyet vermekten başka bir işe yaramadı.
Otomobillerin arasında, yolcuların kucak kucağa olduğu bir ortamda bir dakikalık yolu on beş dakikada alan yolcular artık isyandadır. Zira evlerine yaklaşan yolcuların sinirleri artık laçkadır. Mesafe kısaldıkça aksaklıklar gözlerinde büyür.
Zannetmeyin ki yolcuların macerası bundan sonra sessiz sedasız geçiyor. Bazen araç trafiği yoğunluğu bahanesi ile Soğanlı durağında yolcuları indirip geri dönmek isteyen tramvaylar da oluyor. Zira Soğanlı durağında da makas var ve araç geri dönüş manevrası yapabiliyor. Hazır buraya gelmişken şunu da belirtelim. Araçlar Bağcılar durağından kalkıp, Soğanlı durağına gelene kadar tamamen doluyor. Özellikle sabah ve akşam iş saatlerinden Soğanlı durağından Kabataş istikametine gidecek yolcuların dolu gelen araca binmesi çok zor. Zira dolu şekilde gelen araca binmek imkânsıza yakındır. Bu nedenle Soğanlı durağına boş araç gelir ve biriken yolcuları alırdı. Bu da zamanında işine varmak isteyenler için oldukça iyiydi. Zira bir sonraki Akıncılar durağında da oldukça fazla yolcu vardı. Bu şekilde Soğanlı durağından kalkan boş aracın onlara da faydası oluyordu. Zira Bağcılardan gelen dolu araca binme stresini yaşamıyordu.
Verimli Ek Seferler Yolcuyu Memnun Ediyor
Ancak sabahın 7’sinde araç trafiği olduğu için Soğanlı durağından boş araç kalkması iptal oldu. Bunun yerine ek seferler Güngören durağına alındı. Elbette başta oldukça büyük tepki olsa da muhatap bulunamadığı için kimi yürüyerek Güngören durağına gitmeye başladı. Kimi de işe gidiş saatini biraz daha öne alarak yolculuk kâbusunu atlatmaya çalıştı.
Sabah 7’de Akıncılar durağında; Bağcılar’dan gelen tramvaya kapıya yapışık da olsa binme şansınız oluyor. Elbette bazen birkaç tramvaya el sallamanız lazım, zira her zaman araca binme şansınız olmuyor. Elbette hüzünlü gözlerle bir şeyler de mırıldanıyorsunuz. Bu olumsuz durumu bazen sessiz bazen de gürültülü şekilde protesto ediyorsunuz.
Kaldığımız yerden yolculuğumuza devam edelim. Zor da olsa Soğanlı durağına vardınız. Öyle ki bazen üç tramvay Soğanlı durağında peş peşe bekleyebiliyor. Zira Soğanlı durağına ulaşmak kadar, duraktan çıkmak da bir meseledir. Durağın hemen başlangıcında yayalar için kırmızı ışık var. Durakta inen yolcuların caddenin ortasındaki duraktan sağa sola gitmesi için sinyalizasyon bulunuyor. Bazen kendi kendine yansa da yolcu butonu da var ve sık sık kullanılıyor. Bir iki yolcu karşıya geçmek için butona basıyor ve 300 yolcu taşıyan tramvay yeşil ışığın yanmasını bekliyor. İşin komik tarafı daha önce burada araçların dönmesi için dönemeç vardı. Tramvay seferlerini aksatmasın diye araçların caddenin karşısına geçmesi kapatıldı. Ancak oradaki kırımız ışık trafiğin aksaması için görevi devraldı, aksatmadan da görevini yerine getiriyor.
Buradaki araç dönüşü kapatıldı görünüşte iyi bir şey diyebiliriz. Ancak işin komik ve güldüren tarafı aynı durağın başındaki dönemeç kapatılmasına rağmen durağın arkasında araçların dönmesi için hem yol var hem de ışık. Bu da trafiğin aksamasını sağlıyor. Bitti mi? Elbette bitmedi. Buradaki dönüş kapatıldı ama araçların dönmesi için güzergâhın 300 metre ilerisine lastik tekerlekli araçların sola dönüşünü sağlayan ışıklı dönemeç konuldu. Yani buradaki dönemeci alıp üç yüz metre ileriye koymak tramvayın işleyişini etkiler mi? Tramvayın kesintisiz gitmesi sağlanmadıkça bu düzenlemeler ancak müteahhite para kazandırmak oluyor. Yolculara hiçbir faydası olmuyor.
Bağcılar-Kabataş Tramvay Seferinde Macera Bitmez
Bağcılar tramvayındaki maceramız devam ediyor. Soğanlı durağından sonrada birkaç durak var ama hepsinde araçların dönmesi için dönemeç ve kırmızı ışık var. Yani tramvayın dolayısıyla içindeki yolcuların eziyet çekmesi için her şey kurgulanmış. Son durağa iyice yaklaşıyoruz. Güneştepe durağı en popüler duraklardan biri. Burada da Soğanlı durağında olduğu gibi araçların karşıya geçmeleri için dönemeç ve ışıklandırma var. Bu sayede tramvay seferleri oldukça güzel aksıyor. Araçların geçmesini beklersin, sonrasında yolcuların geçmesini beklersin.
Ortalık sakinleyince 290 yolcusuyla tramvay ağır ağır geçer, gider ama son durağa yanaşamaz, çoğu zaman biraz gerisindeki durak görünümlü Arasat’ta durur. Bazen yolcuları indiriyor bazen de duraktaki aracın duraktan çıkmasını bekliyor. Ancak duraktaki araç hareket edince Kabataş’tan gelen araç son durağa giriş yapabiliyor. Bu şekilde Kabataş-Bağcılar tramvay seferi mutlu sonla bitiyor. Bağcılar son durak olduğu için duraktaki insanlar genelde mutludur. Zira İstanbul’da Bağcılar-Kabataş tramvayında oturarak yolculuk yapmak bir ayrıcalıktır. Hem de istediğin boş koltuğu kapabilmek, insana farklı bir haz veriyor. Ancak şunu da belirtelim ki bazen hevesiniz kursağınızda kalabiliyor.
Duraktaki yolcular, boşalacak aracın durağa gelmesini bekliyor ancak gelen araç ışıklarını kapatarak “Servis Dışı” yazısını yazabiliyor. Bu tür sürprizlere bütün yolcular alışık ve pek yadırgamıyor. Ancak zaman zaman durağa gelen üç tramvayında ışıklarını kapatıp “Servis Dışı” yazmasını pek sindiremiyor. İlk durağın verdiği rahatlık olsa da acelesi bulunanlara bu sürpriz ağır gelebiliyor.
Verimsiz Çalışan Tramvay Hattı
Bağcılar-Kabataş tramvay hattı yapıldığı günden beri verimsiz şekilde işliyor. Araçların ve trafik ışıklarının yoğun olduğu güzergâh maalesef hem yetim hem de öksüz. Ne gidenler iyileştirmek için bir çaba gösterdi, ne de yeni gelenler. Her ne kadar ev kiraları can yakacak seviyede de olsa varoş yerleşim yeri sayılıyor. Oldukça karışık nüfus yoğunluğu olduğu için siyasileri pek cezbetmiyor gibi. Yeni yapılan metro hatları ve mevcutların geliştirilmelerini gerek belediyenin reklamlarından, gerekse internetteki yayınlardan görüyoruz. Gel gör ki 2006 yılında işlemeye başlayan Bağcılar-Kabataş hattı yapıldığı günkü sorunlarını aynı şekilde devam ettiriyor. Her sene rayların bakımı dışında hiçbir iyileştirme çalışması yapılmadı ve yapılmıyor. Oysa bu zamana kadar onca yeni güzergâh yapıldı ve hâlâ da yapılıyor. Onlar için çözüm üretilirken bu hat için neden bir çözüm üretilmiyor.
Bu hattın verimsiz olduğu ve mutlaka elden geçip yeniden yapılandırılması şart. Upuzun hattın son durağı Bağcılar’da ve durağa tek araç girebiliyor ve önü kesik. Varoş semtte yaşamayı insanlar kendileri seçmiyor. Elbette buradakilerin de imkânı olsa İstanbul Vadi evlerinde yaşamak ister. O güzel manzara içinde mühendislik harikası olarak tasarlanmış raylı sistemle evlerine gitmek ister. Hem de verilen bu ulaşım hizmeti ücretsiz. Bizler ise paramızla rezil oluyoruz.
Sorumlulardan, sorunlarımıza duyarlı olmalarını istiyoruz. İstanbul’u kazanan belediye yönetiminin semt ayrımı gözetmeden aynı hizmeti vermesi boynunun borcudur. Unutulmasın ki varoş semtte yaşayanla, burjuva semtinde yaşayanların oyları da aynı değerdedir. Siz vatandaşa sahip çıkıp dertleriyle dertlenirseniz, vatandaş da gerektiğinde size sahip çıkacaktır.
Sonuç Var mı?
2006 yılından beri devam eden güzergâh sorununu birçok kişi defalarca ilgili mercie iletmesine, tepki vermesine göre bir sonuç var mı? Elbette yok. Klasik şekilde mevcut sorunu tekrarlamaktan başka bir geri dönüş olmuyor. Biz çözüm soruyoruz, bize sorunun varlığının farkında oldukları cevabı geliyor. Ne diyelim: yetkililer bunu bize layık görüyorsa biz de sineye çekeriz.
Sayın Başvuru Sahibi;
İlgi : 17.11.2023 20:11:40 Tarih ve 1-58945967150 Nolu Başvurunuz
Başvurunuzda yer alan konu ile ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi Metro İstanbul AŞ ile görüşülmüştür. Görüşme neticesinde tarafımıza verilen bilgi aşağıdaki gibidir:
“Değerli Yolcumuz, T1 Kabataş-Bağcılar tramvay hattı kavşak bölgelerinde (özellikle Güngören, Eminönü, Karaköy, Mithatpaşa) kara yolu trafiği ile kesiştiği için elimizde olmayan sebeplerden dolayı seferlerimizde aksamalar yaşanabilmektedir. Yolcularımızın mağduriyetini azaltmak için sefer planlarımızda anlık değişiklikler yapıyor, bazı araçları geri döndürüyoruz. Anlayışınız için teşekkür eder, iyi günler dileriz.”