Yıldız Üniversitesinin Bahçesinde

Yıldız Üniversitesinin Bahçesinde ceddimizden Sultan Hamid Han hazretleri adına yapılan cami var. Üniversitenin bahçesindeki caminin konumu oldukça güzel. Bunun yanında caminin içi ve dışı da oldukça bakımlı. Gördüğümüz kadarıyla camide görevliler gayet güzel şekilde çalışıyor. Bu caminin ismi Sultan Hamit Yıldız Camii’dir.

Bu Durum Caminin Güzelliğini Olumsuz Etkiliyor

Caminin geniş ve bakımlı bahçesinin tam ortasında bulunan şadırvan da oldukça hoş duruyor. Temiz ve nezih olmasının yanında dış giysi asmak için asacak da var. Ayrıca abdest alan cemaat çeşmenin üzerindeki yere kişisel eşyasını da koyabiliyor.

Buraya kadar bir sorun yok, hatta takdir edilecek bir durumda. Zira birçok caminin gerek bahçesi, gerekse şadırvanları bakımsız bunun yanında temizliği için gereken hassasiyette gösterilmiyor.

Elbette temizlik, düzen ve intizam güzel bir şey. Elde olmayan maddi aksaklıklar veya eksiklikler bir şekilde zamanla telafi edilebiliyor. Zaten bu yüzden topluma açık yerlerde tamirat ve tadilat bitmez. Sürekli bir hareketlilik vardır. Ancak hürmete dayalı davranışlarımızda ihmal veya öteleme olmaz ve olmamalıdır. Ancak gözden kaçan hataların da bir şekilde telafi edilmesi de gerekir.

Hürmet Sorunu Önemlidir ve Hemen Giderilmelidir

Yıldız Üniversitesinin Bahçesinde bulunan caminin bahçesindeki şadırvan oldukça güzel. Şadırvanın etrafında yere sabit tabureler var. Yuvarlak şekilde yapılan şadırvanın dışı mermer kaplıdır. Tabureye oturulduğunda rahatlıkla okunacak şekilde, çeşmenin biraz üzerine asılan Hadis-i Şerif’ler var. Her çeşmenin üzerindeki Hadis-i Şerifler abdest ile ilgili. Abdestin güzelliğinden bahsediyor. Hadis-i Şerifin altında da mübarek Peygamber Efendimizin ismi yazıyor.

Hadis-i Şeriflerin Türkçe olarak yazılması anlayıp tefekkür etmemizi sağlıyor. Ancak Hadis-i Şeriflerin asıldığı yer hiç de uygun değil. Mübarek Peygamber Efendimizin isminin ortalık yere asılması hiç uygun olmuyor. Zira abdest alacak kimse; ceketini, paltosunu üst taraftaki askıya asıyor. Veya elindeki eşyasını şadırvanın üzerindeki boşluğa koyuyor. Oysa Peygamber Efendimizin ismi şeriflerinin yazdığı yerin üzerine bir şey koymak ne kadar doğrudur. Zira gerek camilerimizde, gerekse evlerimizi de mukaddesata saygıdan dolayı yazı veya emarelerini yüksek yere asarız. Hatta mukaddesatın gerek isminin yazdığı gerekse Kabe-i Şerifin resminin olduğu yerde hürmetsiz şekilde durmuyoruz.

Nasıl ki ceddimiz Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi Kur’an-ı Kerim’e hürmetten dolayı cihan devletini kurdu ve kurulan devlet asırlarca ayakta kaldı. Müslüman kimseler için mukaddesat önemlidir ve önemli olmak zorundadır. Zira hürmet edilmesi gereken yegane şeylerden biri de mukaddesattır.

Sonuç olarak güzel caminin güzelliğine güzellik katılması için bu hürmetsizliğin giderilmesi gerekir. Hadis-i Şerifler yazıları oradan kaldırılıp, üzerine hiçbir eşya koyulmayacak şekilde yukarı asılmalıdır. Bu mümkün olmuyorsa farklı bir alan bulunup, billboard veya pano şeklinde daha doğru şekilde asılmalıdır. Bu olumsuz durumu Güngören müftülüğüne mail olarak ilettik. Dileriz kısa zamanda bu hürmetsizlik ortadan kalkar.